12 Mart 2012 Pazartesi

Deli Müzesi

Deli üretimimizin arttığını daha önce yazmıştım:


Şimdi de deli müzemiz olmuş:


Müzeyi kuran, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı Müzecilik Yüksek Lisans Programı’nden tezsiz mezunum (1989-1993).

Ben olsam, araba modeli gibi dizerdim:

1850 modeli deli, 1900 modeli deli, diye...

Üstelik, seyyar efemerist olarak, gerçekten böyle fotoğraf albümleri de gördüm ve alıp sattım.

Delilik tarihini okursanız, son 150 yılda deli tanımlarının ve görünümlerinin değiştiğini ayırsarsınız.

Ancak bizimkiler, tipik alaturka müzeci tavrıyla, bir koleksiyon derlemek yerine (çünkü para yok, tesis yok, tahsisat yok, imza yok, vd,vb), ellerindekini dizmişler:

Müzede, aralarında (ilk deli doktorumuz) Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman'ın cübbesi, Dr. Faruk Bayülkem'in refleks çekici, Dr. Yıldırım Aktuna'nın gözlüğü, hastanede yapılan beyin ameliyatlarına ait defterler, ‘deli gömleği’ ve eski ilaç şişeleri de bulunuyormuş.

Bari, CHP’nin stresli kedisi gibi, birkaç ilginç obje de koysalarmış, ilgi toplardı.

Acaba, Dünya’daki ilk deli müzesi bizimki midir?

(27 Haziran 2008)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder